Ne zaman anlaşılırız ?

       Bu sorunun cevabı, kullanılan kişinin durumuna ve kullananın uyanıklığına, insanların ihtiyaçlarını tespit edip,  ihtiyaçları karşısında çaresiz olduğunu hissettirip, O ihtiyaçları ile yaşantısı üzerinden sömürmeye dolaylı da olsa bağlıdır. Bazı durumlarda, bir kişi hemen kullanıldığını anlayabilirken, diğer durumlarda kullanılmayı fark etmek daha uzun sürebilir.

       Bir kişi bir ilişkide veya arkadaşlıkta kullanılıyorsa, bu durum genellikle belirtilerle kendini gösterir. Örneğin, sürekli olarak başka kişilerin ihtiyaçlarına yanıt vermek, kendi ihtiyaçlarının sürekli olarak ikinci plana atılması gibi, benzeri durumları iş yeriniz de, arkadaşlık ortamında fark etmişsinizdir; aynı hareket, aynı talepler ama cevaplar farklı, ve manipülasyon veya kısıtlama gibi belirtiler kullanılmayı gösterir. Bu belirtiler, kişinin ilişki veya arkadaşlıkta kullanıldığını anlamasına yardımcı olabilir.

       Ancak, kullanma hali daha karmaşık veya daha gizli olabilir. Örneğin, bir kişi bir işyerinde kullanılıyorsa, bunu fark etmek daha zor olabilir. Bu durumda, kişi, iş yerindeki ilişkileri, görevleri ve sorumlulukları dikkate alarak kendini izlemeli ve işvereninin veya diğer çalışanların ona karşı nasıl davrandığına dikkat etmelidir. Örneğin, kişinin sürekli olarak iş arkadaşlarının işlerini yapması veya sürekli olarak istenmeyen görevlere atanması, kullanılmayı gösteren belirtiler olabilir. Yazıyı okurken aklınıza gelebilir, benim de bir zaman böyle bir şey başıma gelmişti. Bazen de kullanım şekli yerine koymakla oluyor Mesela; bir iş yerinde başarısız olan bir kişiyi, üst kademedeki kişiler kollayıp gözetiyor olabilir, ona karşı hep sessiz kalmak ta bir kollama koruma olabilirken, iş pozisyonları değiştiğinde siz aynı birimde görevlendirildiğiniz vakit, yarış atı gibi bir koşturmaca başlayabilir. Hadi şunu da yap, bunu da başarmalıyız v.s. . Bunun nedenini bir türlü anlayamazsınız. Sizden önce halef-selef durumlarında böyle bir uygulama olmadığına şaşarsınız. Yaa benden öncede bu sorunlar yok muydu? Diye sorar fakat cevap bulamazsınız, çünkü cevabı YOKTUR. Sizin göreviniz oraya çeki-düzen verene  kadardır. İşte o zaman anlarsınız, yani KULLANILDIK, insan yorulduğunu ne zaman anlarmış derseniz, bir yere oturunca kalkmak istemez. Artık sizde eski işiniz, yaşadıklarınız göz önüne gelince geri dönmek istemediğiniz an, her şeyi anladığınız an’dır.

       Kısacası, kullanılan kişi durumuna ve kullanım şekline bağlı olarak ne zaman fark edeceği değişebilir. Ancak, kişinin duygularını ve ihtiyaçlarını önemseyen sağlıklı ilişkilerin oluşturulması ve korunması, kullanılmayı engellemek için en iyi yoldur. İstemediğimiz ne olursa HAYIR diyebilmekte kendimizi korumaya ilk adımdır. Nihayetin de Karşınızda ki kişiyle iş nedeniyle, arkadaş çevresi, ticari her hangi bir birliktelik içerisinde   yaşarsınız, günün sonunda gerçek yüzünü gizlediğini, genelde gücü elde edince SENSİZ DE BU İŞ OLUR’ u size hissettirmeye başladığı anda, gücü elde edip size ihtiyacı olmadığında her şeyin bir anda değişmesi gibi, maalesef ki hayat hep tekerrürden ibaret oyuncular değişiyor, roller değişiyor. Fakat  insan ancak dinlenmek için oturduğunda yorulduğunu anlıyor.

Ömer METE