ÇOCUĞA SINIR KOYMA

    Sınırlar, çocukların hem kendilerini hem de yaşadıkları ortamı kavramalarını sağlar; onlara keşif ve öğrenme fırsatı sunar. Çocuklar, yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamak isterler ve buna ihtiyaç duyarlar. Kendilerinden ne beklendiğini, diğer insanların gözünde durdukları yeri, ne kadar ileri gidebileceklerini, fazla ileri gittiklerinde neler olacağını bilmek isterler. Sınırlar, bu öğrenme ve keşfetme sürecinde çok önemli rol oynar ancak gönderilen mesajlar net değilse ebeveynin vermeye çalıştığı dersler işlemez duruma gelebilir.

    Örneklere bakalım:

    Dört yaşındaki Jason anaokuluna gitmek için hazırlanırken bir yandan da çizgi film seyrediyor, annesi de buna izin veriyordu. Dört yaşındaki bir çocuk olarak Jason iki işi anda yapabilecek beceriye sahip değildi. Giyinmesi çok zaman alıyor, hep son anda yetişiyor, annesinin onu giyinmeye ikna etmesi için epey dökmesi gerekiyordu.

    Bu birkaç ay boyunca böyle devam etti. Sonunda bir sabah annesi sinirle, çabucak hazırlanmasını yoksa televizyonu kapatacağını söyledi. Bu uyarı birkaç gün için işe yaradı ama sonra eskiye döndüler. Annesi daha çok dil dökmek daha çok çok yalvarmak zorunda kaldı. Bazen televizyonu kapatmakla tehdit etti ama Jason ağlamaya başlayınca yeniden açmak zorunda kaldı.

     Jason bu yaşananlardan nasıl bir bilgiye vardı? Annesinin, televizyon açıkken giyinme kuralı hakkında nasıl bir sonuca ulaştı? Elbette annesinin ne dediğinin hiçbir önemi yoktu. Jason bu sonuca varmıştı. Annesi ona farklı bir bilgi verene kadar da bu sonuç değişmeyecekti.

     Şimdi Jason’un yaşadıklarını, onunla yaşıt Tim’in yaşadıklarıyla karşılaştıralım. Tim de giyinirken televizyon seyretmeyi seviyordu ama evden çıkma konusunda sorun yaşamaya başlayınca annesi net bir mesaj verdi: ‘Tim, sen giyinene kadar televizyon kapalı duracak.’ Ve televizyonu kapattı. Tim isyan etti, ağladı , söylendi ama çabucak da giyindi. Neden? Çünkü çizgi film seyretmek istiyordu ve giyinmezse seyredemeyeceğini biliyordu. Giyinince annesi ona aferin deyip televizyonu açtı.

      Tim bu yaşadıklarından ne çıkardı? Elbette annesinin çok ciddi olduğunu, annesinin çok ciddi olduğunu , annesinin sözünü dinleyip çabucak giyinirse sorun çıkmayacağını anlamıştı. Tim’in annesi öğretmek istediği şeyi ona etkin bir biçimde öğretmeyi başarmış, küçük araştırmacı Tim’e doğru sonuca ulaşabilmesi için gerekli olan bilgiyi verebilmişti. Tim için giyinip dışarı çıkmak artık sorun teşkil etmemektedir.

    Örneğin, On sekiz yaşındaki Gwen, arkadaşının kitabını iade etmek için arabayı almak ister. Annesi arabayı saat 07:00 de geri getirmesini söyler. ’Çok önemli bir toplantım var der.’ Ama Gwen 08:30 ‘da geri döner. Eve girer girmez , annesi nutuk çekmeye başlar, başkalarına karşı ne kadar saygısız olduğundan dem vurur , onu bir güzel azarlar. Ama bundan başka bir şey olmaz.

   Gwen, arabayı zamanında geri getirme konusunda ne öğrendi? Bu bir zorunluluk mu yoksa isteğe mi bağlıydı ? Uyulması gereken kesin bir sınır var mıydı ? Hayır.

    Bu örneği tekrar inceleyelim ve Grew’in annesinin nasıl davranması gerektiğini gösterelim. Gwen arabayı geç getirir, annesi kesin bir dille, ‘Bu hafta arabayı kullanamayacaksın sana saat 07:00 de getirmeni söylemiştim çok ciddiyim.’ Azarlamaya ,uzlaşma sağlamaya gerek yok. Sizce Grew bir dahaki sefer annesinin dediğini dikkate alacak mı ? Evet.

   Çocuklara sınırlar açık ve anlaşılır bir şekilde konulup , çocuklara izlemeleri gereken yol açıkça belirtilmelidir.Böylece çocuklar ısrarcı olmayacak ve güç savaşına girmeyecek ve durması gereken yeri öğrenmiş olacaklardır.