Salih TEKİN/ERZURUM, (DHA)- ATATÜRK Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müdahir Özgül, uzun yıllar temmuz ortalaması metrekareye 27 kilogram yağış olan Erzurum'un bu yıl 18 günde yaklaşık 130 kilogram yağış aldığını söyledi. Temmuz sağanaklarının iklim değişikliğinin doğal sonucu olduğunu ifade eden Özgül, "Bundan sonraki sürecin nasıl olduğuna dair sadece bugüne kadar bildiklerimiz ve dünyada meydana gelen iklim değişikliklerini yorumlamaya matuf birtakım değerlendirmeler yapabiliriz. Şöyle ki bundan sonra da bu yağışların aralıklarla, belli periyotlarda yoğunlaşacağı öngörüsünü yapabiliriz" dedi.
Temmuz ayıyla birlikte başlayan sağanaklar Erzurum'da etkisini sürdürüyor. Meteorolojinin hemen her gün sarı kodlu uyarı yaptığı Erzurum ve ilçelerinde ani bastıran sağanak ve ardından meydana gelen seller, bazı yerleşim yerleriyle tarım arazilerinde zarara yol açtı. Uzun yıllar temmuz ortalaması metrekareye 27 kilogram olan Erzurum, bu yıl 18 günde yaklaşık 130 kilogram yağış aldı.
‘ÖNEMLİ DERECEDE ZARARA SEBEP OLDU’
Etkisini bir süre daha sürdürmesi beklenen sağanaklarla ilgili değerlendirmede bulunan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müdahir Özgül, bu durumun iklim değişikliğinin doğal sonucu olduğunu ifade etti. İklimin dünyanın oluşumundan bugüne kadar değiştiğini ifade eden Özgül, şunları söyledi:
"İklim kendi içerisinde bir statik durum arz etmiyor. Doğal olarak bu değişiklik dünden bugüne kadar gözlemlenerek bundan sonra sonrası için birtakım öngörüler, projeksiyonlar yapılıyor. İklimin değiştiği ifade ediliyor. Ancak sonuçları bakımından yarın şu bölgede şu kuşakta iklim şöyle olur, böyle olur diyebileceğimiz bir durum henüz yok. Çok uzun süreçler sonunda iklim tahminlerinde bulunuluyor ve bundan sonrası için birtakım değerlendirmeler yapılıyor. Bu bizim için önemli bir konudur. Hem iklim değişikliği açısından hem de tarımsal meteoroloji ve toprakla suyun ilişkisi bakımından bizi ilgilendiren bir konudur. Bundan sonrası için bazı planları, çalışmaları buna göre değerlendirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bu dönem önemli derecede geçirilmiş kuraklıktan sonra şiddetli yaz yağmurlarının bazı önemli alanlarda lokal olarak doluya dönüşüp tarım arazilerine zarar verme, yerleşim yerlerinde sel baskınlarına neden olma gibi sonuçları değerlendirildiği zaman yaz döneminde şiddetli yaz yağmurlarının oluşturduğu önemli olumsuz etkiler var. Tarımsal meteoroloji açısından baktığımız zaman yağışın yıl içerisindeki dağılımı önemli olduğunu herkes biliyor. Özellikle ekim dikim dönemlerine tekabül eden yağış miktarları o yöredeki ürün deseninin oluşmasında önemli bir faktör. Toprağın erozyon uğrama durumu, toprağın sürdürülebilir kullanımı açısından da önemli faktör. Bu anlamda çok önemli zararlara sebep oldu. Erzurum'da da hasat edilmiş çayır otları var sürekli yağışlardan dolayı kaldırılamıyor. Önemli derecede zarara sebep oldu. Yöremiz için düşündüğümüz zaman bazı ürünlerin hasat döneminde yoğun yaşlar olduğu zaman hasat yapılamadığı için tohuma bırakılmak zorunda kaldı."
‘ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA HANGİ ARALIKLARLA GERÇEKLEŞEBİLECEĞİNİ TAHMİN ETMEMİZ GÜÇ’
Bundan sonraki olacaklarla ilgili öngörüde bulunabileceklerini belirten Özgül, "Bundan sonraki sürecin nasıl olacağına dair sadece bugüne kadar bildiklerimiz ve dünyada meydana gelen iklim değişikliklerini yorumlamaya matuf birtakım değerlendirmeler yapabiliriz. Şöyle ki bundan sonra da bu yağışların aralıklarla, belli periyotlarda yoğunlaşacağı öngörüsünü yapabiliriz. Daha önce de söylemiştik. Geçtiğimiz yıllarda yoğun yağış gerçekleşmişti. Şimdi 2024 yılında bir daha gerçekleşiyor. Bundan sonra önümüzdeki yıl veya yıllarda hangi aralıklarla gerçekleşebileceğini tahmin etmemiz güç. Genel olarak iklim değişikliğinin sonuçlarına baktığımız zaman bunu bekliyoruz. Dünyanın başka yerlerinde iklim kuşaklarının nasıl kaydığına ve bunun ülkemizin coğrafi konumuna bağlı olarak bize nasıl etki edeceğine, özellikle bölgelerimizde ve buna bağlı olarak da tarımsal üretimde hangi sonuçlar doğuracağına dair öngörülerimizi yapıp çalışmalarımızı buna göre yapmalıyız. Buna göre hazırlıklarımızı yapmamız gerekiyor" diye konuştu. (DHA)