ŞİMDİ UMUDUMA TUTUNMA ZAMANI.!
Nefes aldığımız sürece hayatta engel olamayacağımız gerçekler var. Depremde bunlardan biri. Bir anda başımıza gelen psikolojimizi olumsuz yönde etkileyen bir doğal afettir. Bu süreç unutulmamalı ki hepimiz için zordur. Bu zamanı olabildiğince ruhsal olarak sağlıklı bir şekilde geçirebilmek için yapabileceğimiz bazı şeyler vardır;
1.Duygularınızı bastırmayın: Hissettiklerinizi, korkuyu, üzüntüyü, öfkeyi dile getirmek bu dönemde çok önemlidir. Kayıplarınız için yas tutmak, depremi yaşayan kişilerle duygu ve düşüncelerini paylaşmak sizlere iyi gelecektir. Alkol ve madde kullanımdan uzun durun bu kısa sürede size iyi hissettirse de uzun vadede olumsuz sonuçları olacaktır.
2.Sevdiklerinizle olun: Yaşama eski rutin şekilde devam ediyor olmak iyi hissettirir. Arkadaşlarınızla, ailenizle daha sık bir arada olun.
3.İhtiyaçlar ihmal edilmemeli: Beslenme, uyku ve dinlenme ihtiyaçlarınızı düzenli şekilde karşılamaya gayret ediniz.
4.Bir daha olabilir ve bunu kabul etmek zorundayız: Kişi de korku ve kaygı yaratan şey yaşananları kabul etmemekten kaynaklanır. Kişi kendini güvensiz hissettiğinden dolayı kendini güvende hissedecek alan yaratmalı. Deprem yaşandı ve tekrar yaşanabilir ama bunu o zaman düşünüp bu şartlar içine yaşama devam edebilmeliyim diye düşünmelidir.
5.Kendinize şefkatli olun: Kendi duygularınızı, düşüncelerinizi yargılamayın. Depremi yaşayan kişiler dışında uzaktan izleyen kişilerinde hiçbir şey yapamadığı için çaresizlik,suçluluk duygusu yaşadığını unutmayın. Fiziksel ve psikolojik bakıma özen göstermeye çalışılmalı.
6.Güvendiğiniz kişilerle dertleşin: Yaşadıklarınızı daha gerçekçi bir yönden değerlendirebilmek için güvendiğiniz bir kişiyle hissetlerinizi ve düşüncelerinizi paylaşın. Hayatta kalan sevdiklerinizle vakit geçirin.
Şu gerçeği kendimize hatırlamamız gerekir; Kimse geçmişi değiştiremez, geleceği tahmin edemez.
DEPREM SÜRECİNDE ÇOCUKLARA ÖLÜMÜ ANLATMAK
Çocuklar da 11 yaşından önce soyut düşünce oluşmamaktadır. Bu yüzden somut nesnelerden faydalanarak depremi anlatmalıyız. Jenga tahtaları kullanarak yerin altında kayalar zaman zaman parçalanır bu da yer yüzünde sarsılmaya sebebiyet verebilir diyerek oyun oynanabilir. Ama bizim evlerimiz depreme dayanıklı diyerek jenga tahtalarını sallayıp yıkılmadığı göstermek somut olarak onları rahatlatır.
Çocuğun bir yakını öldüğünde yaşına, gelişimine uygun olarak haber vermek gerekir. Okul öncesi çocuğa; örneğin, Çiçekler tomurcuklar verir sonra zamanla büyür ve sonbahar gelince sararır ve dökülür. İnsanlar içinde döngü böyledir diyebiliriz.
Okul dönemi çocukların ölümü anlaması daha kolaydır onlara net bir şekilde kişinin ne sebeple ne zaman öldüğünü bir yakını tarafından söylenmelidir. Psikolog ya da bir uzman söylememelidir.
Çocuğun duygularını yaşamasına izin verilmeli, ‘ağlamana gerek yok, hepimiz öleceğiz’ gibi cümleler kurulmamalıdır. Ölen kişi için, ‘uzaklara gitti bizi oradan izliyor’ gibi belirsizlik içeren cümleler kullanılmamalıdır.
Anne ve babanın her koşulda onların yanında olacağını ve onları koruyacağını söylemek gerekir. Bu süreçte çocukların yanında deprem hakkında konuşmaktan ve haberlere maruz bırakmaktan kaçınmak gerekir. Yine oyun yolu ile çocuklara deprem tatbikatı yapılarak alınacak önlemler çocuğu korkutmadan anlatılabilir.
30 günden fazla yaşanan derin kaygı ve korkularda muhakkak bir uzmana başvurulmalıdır.
Uz Psikolog Burcu GÜL