Yaşam

Prof. Dr. Yaşar: Derelerin altının betonlanması sonun başlangıcı

İzmir'de derelerinin altının betonlanması sonun başlangıcıydı. Bilimle hiçbir ilgisi olmayan bir çalışmaydı. Derelerin altı betonlandıktan sonra koku başladı. Bütün bunlar adım adım geldi. 2004 sonrasında İzmir büyükşehir belediye başkanları bilimle barışamadılar

Seza Nur ALPDÜNDAR/İZMİR, (DHA)- TÜRKİYE Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'in Bayraklı ilçesi sahilinde kıyıya vuran ölü balıklar ve kirlilik nedeniyle bölgede oluşan pis kokuya ilişkin son 25 yılın en kirli İzmir Körfezi'nin görüldüğünü belirterek, "İzmir'de derelerinin altının betonlanması sonun başlangıcıydı. Bilimle hiçbir ilgisi olmayan bir çalışmaydı. Derelerin altı betonlandıktan sonra koku başladı. Bütün bunlar adım adım geldi. 2004 sonrasında İzmir büyükşehir belediye başkanları bilimle barışamadılar" dedi.

Bayraklı sahilinde kıyıya çupra ve levrek başta olmak üzere her boydan yüzlerce ölü balık vurdu. Ölü balıklar ve deniz yüzeyindeki kirlilik ilçede pis bir kokuya neden oldu, sinekler de çoğaldı. Ölü balıkları görenler, durumdan tedirgin olurken, İzmir Büyükşehir Belediyesi Deniz Koruma Şube Müdürlüğü ekipleri denizdeki ölü balıkları toplamak için çalışma başlattı. Ayrıca İzmir İl Tarım Orman Müdürlüğü de konuyla ilgili inceleme başlattı. Ekipler, tahlil edilmek üzere denizden ve balıklardan numune aldı. Kıyıya vuran yüzlerce ölü balık, İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından gece-gündüz toplanmasına rağmen deniz yüzeyinde görülmeye devam etti. İzmir Körfezi'ndeki balık ölümlerini değerlendiren TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Türkiye denizlerinde plankton patlamaları ve balık ölümlerinin ilk defa 1955 yılında İzmir Körfezi'nde görüldüğünü dile belirterek, "2000'lerde Çiğli Arıtma Tesisi yapıldıktan sonra bunlar kesildi. Merhum Ahmet Piriştina'nın belediye başkanlığı döneminde deniz mavileşti, yüzülecek duruma gelmesine birkaç yıl kalmıştı. Ahmet Piriştina rahmetli olduktan sonra, 2005 yılında Körfez geriye dönmeye başladı. Çünkü Aziz Kocaoğlu göreve geldikten sonra fabrikalar yine arıtma tesislerini kapattı, kirli su verilmeye başlanınca körfez yavaş yavaş kirlenmeye başladı. 2007'de kirlilik yeniden hissedilmeye başlandı ve derelerin altı betonlandı. Derelerinin altının betonlaması sonun başlangıcıydı. Bilimle hiçbir ilgisi olmayan bir çalışmaydı. Derelerin altı betonlandıktan sonra koku başladı. Bütün bunlar adım adım geldi. 2004 sonrasında İzmir Büyükşehir Belediye başkanları bilimle barışamadılar. Sonuçta geldiğimiz nokta; maalesef son 25 yılın en kötü İzmir Körfezi" ifadelerini kullandı.

'KÖRFEZDE OKSİJEN KALMADI, BALIKLARI ÖLDÜ'

Balık ölümlerinin beklenen bir durum olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yaşar, "Geçen ay deniz kırmızılaştı. Denizin kırmızılaşması planktonda büyük artış olması demek. Normalde deniz suyunda her bir litrede 1 milyon civarında organizma yaşar. Ama bu aşırı sıcaklıklar ve kirlilik gelince plankton patlaması olur. Birinci olay kirliktir, sıcaklık değildir, kirlilik gelince plankton patlamaları olur. Ortamda oksijen kalmadı, planktonlar zehirliydi, bu nedenle balıkları öldü" dedi.

'DERELERİN ALTINDAKİ BETONLAR KIRILMALI'

Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'deki bütün büyük derelerin Bayraklı sahiline aktığını ve bu nedenle balık ölümlerinin en fazla Bayraklı bölgesinde görüldüğünü söyleyerek, "Derelere beton atılırken belediye başkanlarına 'Yapmayın, katliam yapıyorsunuz, kılcal damarlarınızı betonluyorsunuz, körfezin yaşam şansı bitiyor' dedik ama dinletemedik. Yeşildere'de 1968'li yıllarda yüzülürdü, balık tutulurdu ama şimdi gidin beton. Bilimden bu kadar da uzak bir yerel yönetim olmaması gerekiyor. Körfezdeki durumun düzelmesi için ilk olarak derelerin alındaki betonların kırılması gerekiyor. İkinci olarak fabrikalardan çıkan arıtma sularının temizlenmesi şart. Bu iki şey yapılmadan körfez temizlenmez. Bunlar yapılırsa körfez kendini birkaç senede temizler. Körfezin akıntı sistemine hiçbir sıkıntı yok, akıntı hızlıdır. Bütün sorun insanlarda. İzmir'deki bütün büyük dereler Bayraklı sahiline akıyor. Bu nedenle balık ölümleri en fazla Bayraklı bölgesinde görülüyor" diye konuştu. (DHA)