Gündem

Özgür Özel: canımızı yakanlar ve yaktıranlar teker teker hesap verecekler

Gün gelecek bu katiller ve bu katilleri koruyanlar, canımızı yakanlar ve yaktıranlar teker teker hesap verecekler. O günü yaşayacağımıza and olsun, and olsun, and olsun.

'CANIMIZI YAKANLAR VE YAKTIRANLAR TEKER TEKER HESAP VERECEKLER'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 10 Ekim Barış Derneği'nin düzenlediği dayanışma yemeğine katıldı. Yemeğe Özel'in yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan, DEM Parti Hakkari Milletvekili Vezir Parlak, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, TMMOB Başkanı Emin Koramaz ve çok sayıda kurum temsilcisi de katıldı.

Özgür Özel, "Yakın tarihimizin en korkunç günlerinden birini 9 yıl önce yaşadık. 10 Ekim 2015 günü Ankara Garı önünde DİSK'in, KESK’in, TTB'nin ve TMMOB’un hepimize, bütün Türkiye’ye yaptığı Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için oradaydık. Aslında orada birileri bir sürecin en son ve en kanlı halkalarından bir tanesini tamamlıyordu. 7 Haziran seçimlerine 2 gün kala Diyarbakır’da patlayan ve 4 kişinin hayatını kaybetmesiyle başlayan süreç, 20 Temmuz'da Suruç’ta 33 gencimizin, oraya oyuncak götüren, oraya sevgi götüren 33 gencimizin hayatını kaybetmesi ile ivmelenmiş, yaz boyunca sürekli birtakım karanlık eylemlerle Türkiye kana bulanmış, ülkeyi yönetenler failleri tarif ederken kokteyl terör örgütleri diye tarifler yaparak bu kanlı sürecin kendileri dışındaki herkesin o süreçte olduğunu tarif etmiş ama bir yandan anketlerle sonuçlarını ölçmüşlerdi. 10 Ekim günü. 10’uncu ayın 10’unda. Sabah 10’u 10 geçe buluşmak üzere Türkiye’nin 81 ilinden otobüsler, yüzlerce ilçesinden minibüsler yola çıktı. Barış isteyenler bütün gece yollardan, sonra her birimizin hatıralarına büyük acılar ve en yüreğimizi dağlayacak kareler bırakarak şarkılarla halaylarla otobüslerden çekip paylaştıkları fotoğraflarla birlikte Ankara’ya geldiler. Bir tuhaflık vardı. Normalde Manisa’nın Saruhanlı ilçesinin Azimli köyünden KESK’in bileşenlerine üye 3 canımızı kaybettik. Taziyesinde şunu duydum, dediler ki ‘Normalde böyle bir eyleme giderken Turgutlu’da durdururlar. Salihli'de durdururlar. Uşak'ta bekletirler, Afyon'da çıldırtırlar, Ankara girişinde bekletirler ama araba hiç durmadı’. Malatya'dan dinlediklerimiz de Hatay’dan dinlediklerimiz de hep aynı şeyi anlattı. O gece her zamankinin aksine hiçbir aracı durdurmadılar ve bir aracın önüne bir eskort vermedikleri kalmış" ifadesini kullandı. 'BOMBACILAR ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA GELMİŞ'

Özel, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Sonradan gördüğümüz kadarıyla daha önce Adıyaman İslam Çay Ocağı’ndaki ekip ki bir tanesi daha önce Suruç katliamının faillerinden bir tanesiydi. Bizim yazdığımız, Veli Ağababa’nın yazdığı IŞİD raporunda adı geçen kişi Yunus Emre Alagöz, bir önceki Abdurrahman Alagöz, Suruç canlı bombasının kardeşi, elini kolunu sallaya sallaya biri de halen daha kimliği bilinmeyen bir Suriyeli bombacıyla gelmiş, bütün yolu açmış, bütün aramalardan geçmiş ve adeta hepimize meydan okurcasına, 10’u 10 geçeyi hedeflemiş, 10’u 4 geçe kendilerini patlatmışlardı. Sonra işte bizim tanıştığımız süreç başladı. 3 gün boyunca hep birlikte ömrümüzün o en feci günlerini yaşadığımız, Adli Tıp sürecini yaşadık."

10 Ekim Barış Derneği’nin örnek bir organizasyon olduğunu belirten Özel, "Bu salonun dayanışması, bu salonun bilinci örnek bir bilinç. Bunun tüm alanlara taşınması lazım. Derneğin eş başkanlarının kıymetli açılış konuşmalarının altlarına imza atarak takip ettim. Bundan sonra buradaki birlikteliğin hiç kimseden çekinmeden ki niye çekinelim. Biz birbirimize evet göbeğimizden bağlıyız ve acılarımızla bağlıyız. Birbirlerine değerleri, anıları, yaşanmışlıkları, hele hele acıları üzerinden bağlı olanların gücünü, birbirlerine suçları üzerinden bağlı olanlar asla aşamazlar. Yeter ki biz niçin bir arada olduğumuzu, bizi bir arada tutanın ne olduğunu ve hedefimizi şaşırmayalım" ifadelerini kullandı.

'HİÇ UNUTMAMAK, SONUNA KADAR TAKİP ETMEK LAZIM'

Eleştiri ve tepkilerini sürdüren Özel, "O günün sürecini baştan sona anlatabiliriz. İsim isim, gün gün, tarih tarih bildiğimiz, takip ettiğimiz süreçler. Kenan İpek’i mesela hatırlatabiliriz. ‘İstifa edecek misin’ sorusuna pişkin pişkin güldüğünü, sonra Yargıtay’a ödüllendirildiğini, orada Soma davasının ‘kardeşim olası kastı bu davada kullanmayacaksan nerede kullanacaksın’ diye bozan heyetinin yerine yukarıdan o 5 sıfırlık kararı bozsun diye atanan 3 kişiden biri olduğunu ve 3’e 2 kendi dairesinin kararını bozup suçluları kişi başı beşer gün yattıktan sonra serbest bırakan o temyiz kararına imza attığını mesela unutmamak, takip etmek lazım. Mesela bugünkü Ankara İl Emniyet Müdürü’nün o günün İstihbarat Daire Başkanı olduğunu ve kendisine gelen IŞİD istihbaratlarını değerlendirmeyen kişi olduğunu ama kendisinin bugün Ankara il Emniyet Müdürlüğü’nde değerlendirildiğini unutmamak lazım, görmek lazım, takip etmek lazım. Tayyip Erdoğan’ın Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirdiğini, kimsenin kanını yerde bırakmayacağına söz verdiğini ama o kurulun raporunun hiçbir zaman erişilemediğini hatırlamak lazım. Ve katliamdaki 19 tanıktan 9’una ağırlaştırılmış müebbet, 9’una terör örgütü üyeliğinden birtakım cezalar verdiler." dedi.

‘GÜN GELECEK BU KATİLLER VE KATİLLERİ KORUYANLAR HESAP VERECEKLER’

Özel, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz yarın diğer partilerin kıymetli milletvekilleriyle birlikte kuvvetli bir heyetle orda olacağız. Karar Tahir Elçi davasındaki gibi Soma davasındaki gibi cezasızlığı özendiren bir yere yeltenirlerse tam karşılarında duracağız ya da daha önceki çok sayıda siyasi davadaki gibi taraflarını yine suçludan yana kurarlarsa, tarihin önünde onların gözlerinin içine bakmak üzere orada olacağız. Ama herkes şundan emin olsun ki Soma'da Soma davasından sonra Akhisar'da adliyenin önünde dediğim 3 kelimeyi burada da tekrar ederim. Gün gelecek bu katiller ve bu katilleri koruyanlar, canımızı yakanlar ve yaktıranlar teker teker hesap verecekler. O günü yaşayacağımıza and olsun, and olsun, and olsun." (DHA)