Gündem

İşlevini yitiren kamu ihale mevzuatı yenilenmeli

Kamu, özel sektör ve STK temsilcileri, 72 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından olan Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) Ankara’da düzenlediği “Gündem Toplantısı” iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın teşrifleri ile gerçekleşen programda, Türk müteahhitler kamu ihale mevzuatı, istihdam açığı ve teminat mektubu sorunu için acil çözüm çağrısında bulundular.

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk müteahhitlerin yurt dışında ortak iş yapma kültürü ile daha büyük projelere imza atabileceklerini ifade etti. Kamu ihale mevzuatına yönelik olarak çalışmaların sürdüğüne değinen Yılmaz, mesleki eğitim ile ilgili, kendi koordinasyonunda özel sektörün ihtiyaçlarını baz alan bir çalışmaları olduğunu anlattı. Türk bankalarınca verilen teminat mektuplarının yurt dışında da kabulü için de çalışmalar yürüttüklerini belirten Yılmaz, “Birçok sektörü besleyerek harekete geçiren ve bu sayede önemli ölçüde doğrudan ve dolaylı istihdam sağlayan inşaat sektörü, ülke ekonomimizin ve sanayimizin önemli ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye Müteahhitler Birliği üyeleri ve dünyanın dört bir yanına değer katan inşaat sektörümüzle ülkemizi afetlere daha dirençli hale getireceğiz” dedi.

Pazarlık usulü ihale sadece afet dönemlerinde uygulanmalı

Programda konuşan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M. Erdal Eren, Türk müteahhitlerin bugün itibariyle 136 ülkede, 506 milyar dolar tutarında dev bir proje portföyüne sahip olduğunu söyledi. Türk müteahhitlerin ana işleri olan inşaat sektörünün yanında ülkemizde ve birçok başka ülkede turizm, enerji, sağlık, ulaşım ve sanayi sektörlerinde yatırımcı ve işletmeci olarak da yer aldığını anlatan Eren, “Dış pazarlarımızdaki siyasi ve ekonomik krizlerden de, ülkemizdeki ekonomik gelişmeler ve alınan kararlardan da ne kadar etkilendiğimizi takdirlerinize sunuyorum. Makro ekonomik konuların yanında her fırsatta yapıcı bir çözüm arayışı ile gündeme getirip, destek istirham ettiğimiz üç temel talebimizi, bir kez daha arz etmek istiyorum. İşlevini ve güvenilirliğini iyice yitirmiş olan kamu ihale mevzuatımızın yenilenmesine yönelik Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile başlatılmış olan çalışmaların bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Kamu vicdanını yaralayan ve sürekli olarak olumsuz dedikodulara neden olan 21/b dediğimiz pazarlık usulü ihale yönteminin sadece afet ve benzeri şartlarda uygulanmasını sağlayan; kamu kaynağının heba edilmesine ve istismara neden olan aşırı düşük tekliflerin geçersiz olacağı; her yıl gündeme gelen fiyat farkı konusuna kalıcı ve adil çözüm içeren bir düzenleme en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.” dedi.

‘Türk bankalarının teminat mektupları yurt dışında da kabul edilmeli’

Türk müteahhitlerin yurt dışında faaliyet gösterirken karşılaştıkları en büyük sorunun teminat mektupları olduğunu dile getiren Erdal Eren, Türk bankaları tarafından verilen teminat mektuplarının yurt dışında doğrudan kabul edilmemesinin, daha çok sayıda yeni proje üstlenilmesinin önünde engel oluşturduğunu kaydetti. Türk bankalarının teminat mektuplarına yabancı bankalardan kontr-garanti alınması şeklinde üretilen çözümün ise ilave yüksek maliyet nedeniyle Türk müteahhitlerin rekabet gücünü ortadan kaldırdığını anlatan Eren, “Türk bankaları tarafından verilecek teminat mektuplarının özellikle siyasi ilişkilerimizin en üst seviyesinde seyretmekte olduğu ülkeler tarafından doğrudan kabulü yönünde bir süreç başlatılmalıdır. Bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanımızın muhatapları ile gerçekleştireceği temaslar başta olmak üzere, ikili üst düzey görüşmelerde sorunun gündeme getirilmesi, dünya inşaat pazarındaki payımızın daha da artırılması açısından hayati önemi haizdir. Bu konuda da desteklerinizi esirgemeyeceğinizi biliyorum.” diye konuştu.

‘Orta Asya ve Uzak Doğu’dan eleman getirmek zorunda kalıyoruz’

Sektördeki nitelikli işgücü açığının kronik bir soruna dönüştüğünü anlatan TMB Başkanı Eren, şöyle devam etti: “Deprem bölgesinde ve büyükşehirlerdeki yeniden inşa ve kentsel dönüşüm projelerinin de etkisiyle, yüksek ücretlere rağmen büyük bir ara eleman açığı bulunmaktadır. Bu sorun, sektörümüze mahsus olmayıp, tüm sanayi dallarını ve ekonomimizi etkilemekte, aramızda bulunan Sayın Oda Başkanlarımız tarafından da sürekli dile getirilmektedir. Yurt dışı projelerimize daha fazla Türk çalışan götürme hedefimizi yerine getirememe üzüntüsü bir yana, ülkemizdeki şantiyelerimize bile, Orta Asya ve Uzak Doğu’dan eleman getirmek zorunda kalıyoruz.  Tüm gençlerimizi üniversite diploması sahibi olmaya yönlendiren anlayışı el birliği ile ortadan kaldırmalıyız. Eğitim sistemimizi ekonomimizin ihtiyaçlarına göre şekillendirmeli, üniversite mezunlarımızı da hem nitelik hem de nicelik olarak bir planlamaya ve geliştirmeye tabi tutmalıyız.”