Kültür Sanat

'Altın oranlı' zeytin ağacından yapılan kaşıklar, yurt dışından da ilgi görüyor

Hüsnü Ümit AVCI- Alperen YILDIZ/SİVAS, (DHA)- SİVAS'ta yaşayan heykeltıraş Osman Heper'in (60) zeytin ağacından yaptığı 'altın oranlı' (geometrik ve sayısal oran bağıntısı) tahta kaşıklar başta yurt dışı olmak üzere, özellikle metale alerjisi olanlardan ilgi görüyor. Yapımı yaklaşık 6 saat süren kaşıklar, 3 gün zeytinyağında bekletildikten sonra satışa sunuluyor. Heper, "Kaşıklarda kullanıma daha uygun olsun diye, altın oran uyguladım. Tahta kaşığın faydalarını da bildiğim için böyle bir şey yapmak istedim. Şu anda bayağı bir talep var. Özellikle yurt dışından da alanlar var" dedi.

Kentte yaşayan heykeltıraş Osman Heper, 2018 yılında mesleğini bırakarak farklı bir hobiye yönelmek istedi. Karşısına tahta kaşıklar çıkan Heper, 'Daha iyi nasıl yapabilirim'? düşüncesiyle, zeytin ağacından yapılan kaşıkların daha kullanışlı ve hijyenik olduğunu öğrendi. 6 yıl boyunca evinde zeytin ağacından kaşık yapan Heper, daha sonra kaşıklarına altın oran uyguladı. Geometrik ve sayısal oran bağıntısı eşit olan kaşıkları gören Heper'in çocukluk arkadaşı, evli 2 çocuk babası Halit Yıldızeli'nin de dikkatini çekti. Yıldızeli de kaşık yapımını öğrenerek, atölye açmak için İl Özel İdaresi bünyesinde bulunan Sivas Zanaatkarlar Çarşısı ve Müzesi'ne başvurdu. Osman Heper ve Halit Yıldızeli'nin başvuruları kabul edilerek temmuz ayında atölyelerini açtılar. Kaşıklar temizlenirken bulaşık deterjanı yerine, zeytin yağı ve lavanta karışımı kullanılarak dezenfekte ediliyor. Ayrıca, metale alerjisi olanlar da zeytin ağacından yapılan kaşıkları tercih ediyor. İki arkadaşın beraber ürettikleri kaşıklar, Kanada başta olmak üzere, Sri Lanka ve Avrupa'nın birçok ülkesinden sipariş alıyor.

'YEMEK YEMEYE ÇOK UYGUN'

Kaşıklarını önceden evinde yaptığını söyleyen Osman Heper, "Daha sonra insanların kullanımına sunmak için öncelikle kaşık modeli oluşturdum. Kaşıklarda kullanıma daha uygun olsun diye, altın oran uyguladım. Tahta kaşığın faydalarını da bildiğim için böyle bir şey yapmak istedim. Şu anda bayağı bir talep var. Yemek yemeye de çok uygun olduğu için zeytin ağacından yapıyorum. Özellikle yurt dışından da alanlar var. Çok şükür işlerimiz iyi. Bu kaşığın dezenfektanını da eczacılara danışarak yaptım. Bir çay kaşığı zeytinyağına, 2 damla lavanta yağı damlatarak böyle bir karışımla silinmesi yeterli oluyor. Bulaşık makinası veya deterjana gerek yoktur. Kaşık deterjanı emdiği için kaşığa zarar verebiliyor. Ben bu yüzden 3 gün boyunca zeytinyağında bekletiyorum. Kaşığı ilk yaparken 8 saatte yapıyordum ama şu anda 6 saate düşürdüm. Saati düştükçe fiyatını da düşürüyorum. Bunu takım halinde de yapıyoruz ve yurt dışına da gönderiyoruz" diye konuştu.

Halit Yıldızeli ise "Bu mesleğin kaybolmaması adına bu çalışma devam ettirmek için böyle bir yer açtık. Bir de metale alerjisi olanlar plastik kullanmak zorunda kalıyorlar. Onunda daha kanserojen olduğunu bildiğimiz için özellikle kaşık başta olmak üzere çatal, bıçak gibi takım halinde de hazırlamaya çalışıyoruz. Metale alerjisi olanlar bizden gelip alıyor. Kanada'ya, Sri Lanka'ya ve Avrupa'nın birçok ülkesine gönderdik. Bizi bu konuda destekliyorlar ve bu kaşıkları 'İyi ki yapıyorsunuz' diyorlar" ifadelerini kullandı. (DHA)